29 Ekim 2018 Pazartesi

Ekim Sonu

Penceremden bakmıyorsun
Dolaşmıyorsun bahçemde
Gökyüzümü izlemiyorsun
Yağmurumda ıslanmıyorsun
Nasıl bileceksin ki
Bak anlatayım sana
Benim demirim bükülür
Tahtam kaynak tutar
Mermerim meyve verir
Ateşim buz tutar
Benim kışım bahardır
Kapılarım kilitsizdir
Yatağım tarihtir
Örneğin rengim mavidir Atlantis’te
Arenada kılıcım kördür
Mehterde sol adım benimdir.
Saçlarımdan yıldızlar dökülür.
Kanatlarım açılınca ilk baharda
Sonsuz yazlar yaşarım rüyalarımda.
Kapasam gözlerimi
Sen benim olursun
Dünyalar benim olur.
Ama istediğim o değil
                         Bu değil
                            Şu değil
                               İllaki sensin sen...

Hamza Kaya
26 Ekim 2018
      Pera

24 Ekim 2018 Çarşamba

Zenci

Sokağa tezgah açmıştı zenci
Sevdirmişti herkese kendini
Zorba sekiz on kişi geldi
Dağıttılar tezgahını, sustu zenci.

Yumruklarını sıktı
Dişlerini sıktı zenci
Karga tulumba götürülürken
Savuramadı küfrünü zenci
Kırıldı dişi ağzı kanla gözü yaşla doldu

Korkudan konuşamadı kimse
Savunamadılar sevdiklerini
Garibandı zenci
Onlar vururken karnına
Sırtım diyordu zenci

Hamza KAYA

17 Ekim 2018 Çarşamba

Hatem

Sarayın en mahrem odasında
Süslü seniyeli mühür bulundu

Sararmış kağıtlar saçıldı rulolardan
Serildi masaya dingin varaklar
Süleyman'dan kalma ilimle
Sayfalardan özlü sözler döküldü

Sakın ilk hakkı tanrıdan başkasına verme
Sonra aile gelir yüksünme kabalık etme
Sanma dost bihaber, vefasızlık gösterme
Sev insanları, yaratılanları hor görme...

Sukût derdin olsa da haykır:
Söyle ehramenler almış hatemi!



Hamza KAYA
1 Şubat 2018
Dolmabahçe

Soğuklar


Saman alevi gibi yanıp sönen umutlar
Kaybedişlerin yasını tutuyor.

Hep zemheri hep zemheri
Ama hâlâ yaşıyorum.

Kimse kalmasa da etrafımda
Bir tek Allah'ım var.

Gerisi yalan...


Hamza KAYA
6 Şubat 2018
​Ispartakule

Buyurun


Burası bir sığınak yağmurlarda
Suların buz kestiği zamanlarda.
Burası bir sığınak hafakanlarda
Şehrin girdaplı akşamlarında.

Kapısı açıktır korkmayın sakın.
Yemekleri lezizdir yiyin için.
Dinlenin biraz hayal edin
Burası bir sığınak tebessüm dağıtan

Gerisin geriye çekilse de ayaklar
Dost dediğiniz kuyunuzu kazsa da
Buyurun gelin size de yer var
Burası bir sığınak hiç dolmayan

Buyurun kardeşlerim buyurun,
Yüksek sesle söylüyorum bakın:
Gerçekler kolay anlaşılmaz ...
Burası bir sığınak kalbinizi dinleyin.

Hamza Kaya
20 Eylül 2018
Harbiye

Sincan


İstasyon geçmişin derininde kalmış
Çokça hatıralar biriktirmiş
Eğilmemiş gardaş eğilmemiş
Angara’nın kasvetli havasına
Kurmuş otağını
Sevenleri uğurlamakta

Ben İstasyon Mahallesi eski sakini
Numaram bin iki yüz otuz beş
Unutmamışım gardaş unutmamışım
Kucak açmayı düşküne yoksuna

Hamza Kaya
15 Eylül 2018
Sincan-Gar

Kör Kış


Bir Yusufçuk havalandı
Taze yapraklar arasından
İçimdeki dev ejderha uyandı
İlkbaharın mümbit rüzgarında

Evlerin bacaları yok artık
Kömür de kokmuyor sokaklar
İnşirah mutluluğu kaplamış etrafı
Sıcak kanlı insanların yaşadığı kentte

Ama âmâ kış yine geliyor işte...

Hamza Kaya
26 Eylül 2017
Altınşehir

-Işıltı-

Güneş açmışsa ikindi üzeri
Salacak'ta karabataklar dalar denize
Eski iskelenin dalgaları ışıltıyla oynaşır
Kız Kulesine gülümser Galata Kulesi
Kızıllıklar arasından gözükür İstanbul silueti
Gemiler geçer hissettirmeden kendini
Sen beklenirsin uzaklardan
Güneş açmışsa ikindi üzeri...


Hamza KAYA
13/03/2018
​Harem

Kadere övgü ​

Konuşmalar ani bir kesintiye uğradı
Kafa kağıdında lekesiz bir hayat
Kas yığınlarının altında kaldı
Kadere ne söylesek boş
Kararlarda ufak bir noktayız.
Mevsimler olgunlaşıyor yine, bakma sen
Doğduğum ilk günü hatırlıyorum da
İlk çağın sonları orta çağın başlarıydı
Ağır depresyon altında halay çekiyordu insanlar
Kadın erkek yaşlı genç ve çocuk
Anam uzay çağının derinliklerine bebek doğuruyordu.
Okuyun ey kararanlar okuyun
Aşksız yaşamdan ne çıkar.
Fütursuzca davranın evlatlarım
Atılın yarın kollarına
Sarılın kitap sayfalarına
Düşlerinizi bölmesin ani kesintiler.
Düven taşlarında bileylenecek oraklarınız
Yıldızlar ekeceksiniz tarlalarınıza
Kör kuyulardan Yusuflar çekeceksiniz
Mısır'a hayat vereceksiniz sonra
Yaşatacaksınız düşlerinizi
Azrail mahcup gelecek yanınıza
Gülümseyeceksiniz
Aşkınız ötelere taşınacak
Ebedi yaşayacaksınız.


10 Eylül 2018
Hamza Kaya

Henüz Yaşıyorken

“Neylersin ölüm herkesin başında
Uyudun, uyanamadın olacak” diyor Cahit
Doğrudur dünya için
Ama yeniden dirilişe inanlar
Hesaba çekileceğine inanlar
“Kul hakkıyla gelmeyin”e inanlar:
Özür dilemek,
Affetmek,
Teşekkür etmek,
Gönül almak varken
Kin gütmek
Ceza vermek
Hakaret etmek
Kalp kırmak niye!
Gülümseyin hayat güzelleşsin...
Zaten öleceğiz bari gülerek ölelim.

11 Ekim 2018
Hamza Kaya
Ayvansaray

Viza


Kalem defter ve silgi
Bir hayat yaşıyoruz, kısa
Bir yol gidiyoruz, dolu dizgin
Ve zincirlerimiz prangada
Aslında biz yokuz
Sadece kalem defter ve silgi
Bir de bir el boğazımızda
Aslında biz yokuz
                    Yokuşlarda...

Hamza KAYA
8 Ekim 2018
Harbiye

Bin Yıl


At sırtında geldi
Kaf Dağını dolanarak
Buldu toprağını
Havası temiz suyu berrak
Aşık oldu bağlandı,
Çevirdi dört yanı kıskıvrak
Yaşadı fütursuzca korudu kendini sakınarak.
Yüksenmedi angaryaya güneşinde kavrularak
Çokça omuz, yeterince can verdi savaşarak
Burası bin yıllık konağı genlerimin.

Sürülerini otlattı
Etrafında ahlat ağacının
İcatlar çıkardı çocukları
Ortasında obalarının
İlmik ilmik dokundu kilimleri genç kızlarının
Metafiziğe alışıktı duyguları ihtiyar delikanlılarının
Çınarlar dinlendirdi yorgunluğunu çalışanlarının
Burası bin yıllık konağı genlerimin.

Hamza KAYA
20 Mart 2018
Ispartakule

Üç İki

Yazmak ne kadar da zor bazen
Kelimeler harfler sanki sipere yatmış
Başlarını kaldırsalar kurşunlara gelecekler..

Atılan bombalara inat kalem tutan elleri unutma
Unutma ki gün elbet biter
Gece çöker
Alem uyur
Yalnız dertliler uyumaz,
Keder öğütülen değirmende
Aklanan saçlarıyla...

Sonra gün sabaha kavuşur
Kuşlar şarkılarını söyler
Çiçekler açar
Kent canlanır.

Bir bebek gözlerini ovuşturarak odaya girer
Senindir O.
Aslında sensin O.

Hamza KAYA
26 Mayıs 2018
Harbiye

Yolcu

Yollu değil zahir,
Yoldayım,
Yolcuyum.

Ben şairim zahir,
Yoldayım,
Yolcuyum.

Öndekiler de geçti zahir,
Ayak izleri var buralarda.
Ama duramam bekleme,
Yoldayım,
Yolcuyum.

Kısa değildir yolculuk zahir,
Ezelden ebede akar.
Zerreyim fakat yine de
Yoldayım,
Yolcuyum.


Hamza Kaya
19 Temmuz 2018 
Osmanbey

Yaşamak

Hani beklentisiz buluşmalardaki gibi Önünde yakamozların oynaştığı, Herkesin gittiği bir kafede Göremeyeceğin kadar masum Algılayamayac...