Biz köy çocuklarıydık.
Orada, uzakta olan köy çocukları.
Mavi gökyüzünün derinliklerinde,
Susarak hayallerini gizleyen
Utangaç ve yaralı köy çocuklarıydık.
Yanık türküler söylerdi babalarımız
Elleri nasırlı ciğerleri nasırlı
Ama kalpleri vallahi temizdi.
Mahcuptu analarımız
Köşede oturup hasret çekerlerdi,
Dağlar yürürdü önlerinden
Gözlerinden tevekkül damlardı.
Babamız anamız su başından toplardı bizi
Biz köy köy çocuklarıydık.
Bizim kafessiz kuşlarımız vardı
Rüzgar kanatlı atlarımız
Saban taşlarımız vardı
Tane tane buğday savrulan çecimiz
Biz köy çocuklarıydık.
Öbek öbek tüten çalı diplerinde
Kuzuğlak toplayışlarımız vardı
Huymalığımız vardı bağ bozumunda.
Çalkamaya kaşık çalmışlığımız vardı ırgatlıkta.
Evlek evlek mantarlarımız vardı baharda
Erik dallarında sekerek çağla yemişliğimiz vardı.
Soğuk pınardan su içmişliğimiz
Yazıda camız çimdirmişliğimiz vardı.
Ayağı nallı, beş taş, çelik, hodak oynamışlığımız vardı.
Biz köy çocuklarıydık
Orda uzakta olan
Köy çocuklarıydık
Kenar mahalleyi bilmezdik
Ya da şehri
Bilsek bilsek Karamağra, Peyik bazarını.
Çok nadirdir Akdağ'ını duymuşluğumuz.
Asuvattan mazut almaya giderdik Köprüye
Şehirle ilişkimiz bu kadardı
Bir de gurbetten gelen mektuplar...
Biz köy çocuklarıydık...
Merdivenköy-İstanbul
Hamza Kaya
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder