İstanbul'da yatsı ezanları okunuyor.
Boğaziçi'nde ışıltılı bir gece,
Galata Kulesi, Kız Kulesi'ni izliyor.
Ben seni (g)özlüyorum.
29 Ekim 2017
Hamza Kaya
30 Ekim 2017 Pazartesi
24 Ekim 2017 Salı
Kızıl Kentin Kuklası Röportajı
1. Merhaba, ilk olarak kendiniz hakkında bizi biraz bilgilendirir misiniz?
- Yozgat ili Akdağmadeni ilçesi Karapınar Köyü, 1976 doğumluyum. İlk öğrenimimi köyde, orta öğrenimi Sincan'da, liseyi Havran'da, Lisans eğitimini Sakarya Üniversitesi Tarih bölümünde tamamladım. İstanbul Beykoz'da Tarih Öğretmeni olarak çalışırken İstanbul Üniversitesinde Master eğitimimi bitirdim. İstanbul'un değişik ilçelerinde öğretmenlik yaptım. Gezmeyi, okumayı, film izlemeyi seviyorum. Eskiyi unutmadan yeni arkadaşlıklar kurmayı seviyorum. İyi derecede Osmanlıca, Orta seviyede İngilizce bilmekteyim.
2. Sizce yazarlık nedir ?
- Bu soruya iki türlü yanıt verebilirim:
Birincisi: yazarlık, hayalini kurduğumuz şeyin kağıda yansımasıdır.
İkincisi ise yaşadıklarımızın yazılarak tarihe not düşülmesidir.
Böylece hayatımızı ve dünyayı daha yaşanabilir hale getirebiliriz.
3. Hayatınızda en fazla iz bırakan olay veya durum nedir?
- O kadar çok olay var ki ama en fazla iz bırakma derken zihnimin yaşadığım bir çok durumu hızlıca geçip babamın vefatında takılı kalmasıdır. Evet en fazla iz bırakan durum babamı erken denilebilecek yaşta (17 yaşımda) kaybetmemdir.
4. Kitabınızı nasıl yazmaya karar verdiniz? Kitabınızın içeriğinden biraz bahseder misiniz?
- Yazma isteğim her insanda olduğu gibi lise yıllarımdan başladı fakat yazdıklarımı biriktirmiyordum. Yazıyor sonra yırtıp atıyordum. Birkaç yıl önce sıkıcı bir toplantı sırasında yine yazdım bir şeyler. Atacaktım. Yanımda edebi bilgisi olan arkadaşım yazdıklarımı görmüş. Yazdıklarımı atmadan elimden aldı. Okudu. Bu şiir kimin dedi. Benim dedim. İnanamadı. Şiirinde harika bir dil var. Atma biriktir dedi. Başka arkadaşlarım ve ailem de destekçi oldular. Eskiler "marifet iltifata tabidir" derler. Ben de biriktirdim ve elinizdeki bu şiir kitabı çıktı.
- Her şiiri kendi içerisinde değerlendirmek gerekiyor. Yaşadıklarımı, okuduklarımı izlediklerimi, gezip-gördüklerimi özellikle İstanbul'u yazdım.
5. Hayal gücünüz çok geniş ve renkli olmalı. Bununla ilgili neler söyleyebilirsiniz?
- Çocukluğum köyde geçti. Köy yaşamı insanı çabuk olgunlaştırır. İnsanlar hayatlarını devam ettirmek için birçok iş yapmak zorunda kalır. Tarlayı eker biçer, hayvanları besler büyütür. Olumsuz hava şartlarıyla mücadele eder. Yaşam-ölüm çizgisinde insan informal ve ciddi bir eğitim alır. Doğa sevgisi, hayvan sevgisi ve insan sevgisini iliklerine kadar hisseder. Ayrıca köydeki uçsuz bucaksız yazılarda (arazilerde) gökyüzü çok berraktır ve bulutlar çok yer değiştirir. Hayal kurmamın kökeni köydeki çocukluk yaşamımla başlıyor. Sonra informal eğitimle formal eğitimi birleştirip, okudukça, izledikçe ve gezdikçe başkalarının hayallerini ve hayallerinin sınırlarını görebiliyorsunuz. Yaşıyorsunuz ve yeniden hayal edebiliyorsunuz. Zaten hayal edebildiğimiz kadar yaşayabiliyoruz. Hayal ederseniz yazabilirsiniz.
6. Yazarken olmazsa olmazlarınız var mı? (örn. çay-kahve içmek gibi)
- Öyle bir takıntım yok ama şiir çayla ve aşkla yazılır.
7. Bir yazar için zaman ne demektir?
- Bir şiir kurarken yada romanın kurgusundaki karakteri oluştururken geçmiş gelecek ve şu anda var olacak kelimenin yaşama isteğidir. Zaman, bir demlenme sürecidir ve bir varoluştur geleceğe bakarak.
8. Günlük hayat kaleminizi nasıl etkiliyor?
- Yaşadığım yer İstanbul. Burası öyle bir yer ki sabah evden çıkarsın akşama kadar atıyorum elli bin çeşit olayla karşılaşırsın ve heybende hiçbir şey kalmaz. Daha sakin ve daha planlı yaşamaya çalışıyorum. Belirli saatlere uymaya çalışıyorum. Böyle daha verimli oluyor.
9. Ufukta yeni bir kitap var mı?
- Evet. Yeni bir kitap var ufukta. Hem şiir kitabı hem de bir roman denemem var.
10. Bir yazar olarak okuyucularınıza mesajlarınız nelerdir?
- Yaşasınlar doya doya hayatlarını. Kimseye boyun eğmesinler. Bolca okusunlar bolca gezsinler ve bolca izlesinler. Sonunda kayda değer veya değmez bir eser bıraksınlar.
- Yozgat ili Akdağmadeni ilçesi Karapınar Köyü, 1976 doğumluyum. İlk öğrenimimi köyde, orta öğrenimi Sincan'da, liseyi Havran'da, Lisans eğitimini Sakarya Üniversitesi Tarih bölümünde tamamladım. İstanbul Beykoz'da Tarih Öğretmeni olarak çalışırken İstanbul Üniversitesinde Master eğitimimi bitirdim. İstanbul'un değişik ilçelerinde öğretmenlik yaptım. Gezmeyi, okumayı, film izlemeyi seviyorum. Eskiyi unutmadan yeni arkadaşlıklar kurmayı seviyorum. İyi derecede Osmanlıca, Orta seviyede İngilizce bilmekteyim.
2. Sizce yazarlık nedir ?
- Bu soruya iki türlü yanıt verebilirim:
Birincisi: yazarlık, hayalini kurduğumuz şeyin kağıda yansımasıdır.
İkincisi ise yaşadıklarımızın yazılarak tarihe not düşülmesidir.
Böylece hayatımızı ve dünyayı daha yaşanabilir hale getirebiliriz.
3. Hayatınızda en fazla iz bırakan olay veya durum nedir?
- O kadar çok olay var ki ama en fazla iz bırakma derken zihnimin yaşadığım bir çok durumu hızlıca geçip babamın vefatında takılı kalmasıdır. Evet en fazla iz bırakan durum babamı erken denilebilecek yaşta (17 yaşımda) kaybetmemdir.
4. Kitabınızı nasıl yazmaya karar verdiniz? Kitabınızın içeriğinden biraz bahseder misiniz?
- Yazma isteğim her insanda olduğu gibi lise yıllarımdan başladı fakat yazdıklarımı biriktirmiyordum. Yazıyor sonra yırtıp atıyordum. Birkaç yıl önce sıkıcı bir toplantı sırasında yine yazdım bir şeyler. Atacaktım. Yanımda edebi bilgisi olan arkadaşım yazdıklarımı görmüş. Yazdıklarımı atmadan elimden aldı. Okudu. Bu şiir kimin dedi. Benim dedim. İnanamadı. Şiirinde harika bir dil var. Atma biriktir dedi. Başka arkadaşlarım ve ailem de destekçi oldular. Eskiler "marifet iltifata tabidir" derler. Ben de biriktirdim ve elinizdeki bu şiir kitabı çıktı.
- Her şiiri kendi içerisinde değerlendirmek gerekiyor. Yaşadıklarımı, okuduklarımı izlediklerimi, gezip-gördüklerimi özellikle İstanbul'u yazdım.
5. Hayal gücünüz çok geniş ve renkli olmalı. Bununla ilgili neler söyleyebilirsiniz?
- Çocukluğum köyde geçti. Köy yaşamı insanı çabuk olgunlaştırır. İnsanlar hayatlarını devam ettirmek için birçok iş yapmak zorunda kalır. Tarlayı eker biçer, hayvanları besler büyütür. Olumsuz hava şartlarıyla mücadele eder. Yaşam-ölüm çizgisinde insan informal ve ciddi bir eğitim alır. Doğa sevgisi, hayvan sevgisi ve insan sevgisini iliklerine kadar hisseder. Ayrıca köydeki uçsuz bucaksız yazılarda (arazilerde) gökyüzü çok berraktır ve bulutlar çok yer değiştirir. Hayal kurmamın kökeni köydeki çocukluk yaşamımla başlıyor. Sonra informal eğitimle formal eğitimi birleştirip, okudukça, izledikçe ve gezdikçe başkalarının hayallerini ve hayallerinin sınırlarını görebiliyorsunuz. Yaşıyorsunuz ve yeniden hayal edebiliyorsunuz. Zaten hayal edebildiğimiz kadar yaşayabiliyoruz. Hayal ederseniz yazabilirsiniz.
6. Yazarken olmazsa olmazlarınız var mı? (örn. çay-kahve içmek gibi)
- Öyle bir takıntım yok ama şiir çayla ve aşkla yazılır.
7. Bir yazar için zaman ne demektir?
- Bir şiir kurarken yada romanın kurgusundaki karakteri oluştururken geçmiş gelecek ve şu anda var olacak kelimenin yaşama isteğidir. Zaman, bir demlenme sürecidir ve bir varoluştur geleceğe bakarak.
8. Günlük hayat kaleminizi nasıl etkiliyor?
- Yaşadığım yer İstanbul. Burası öyle bir yer ki sabah evden çıkarsın akşama kadar atıyorum elli bin çeşit olayla karşılaşırsın ve heybende hiçbir şey kalmaz. Daha sakin ve daha planlı yaşamaya çalışıyorum. Belirli saatlere uymaya çalışıyorum. Böyle daha verimli oluyor.
9. Ufukta yeni bir kitap var mı?
- Evet. Yeni bir kitap var ufukta. Hem şiir kitabı hem de bir roman denemem var.
10. Bir yazar olarak okuyucularınıza mesajlarınız nelerdir?
- Yaşasınlar doya doya hayatlarını. Kimseye boyun eğmesinler. Bolca okusunlar bolca gezsinler ve bolca izlesinler. Sonunda kayda değer veya değmez bir eser bıraksınlar.
20 Ekim 2017 Cuma
Forrest
Ayakkabıları hatırla!
Bazı şeylerin hatırlamak
Bazı şeyleri hatırlamamak enteresan değil mi?
Dünyanın en güzel varlığı sensin
Ve muzcizeler her gün her an gerçekleşir, bilesin.
Sevgimiz Yozgat kadar eski
Tanrı gizemlidir, bilesin.
Fırtına gibi koşmak istiyorsan
Kim olmak istediğini bilmelisin.
Başkanla tanışmanın en iyi yanı avizeler
Sen sevginin ne olduğunu biliyor musun?
Tanrıdan kuş olmamı istedim
Umarım ... hayal kırıklığına uğratmam.
Her türlü yağan yağmuru... gördüm
Ben iyiyim, korkma.
Ben eve gitmek istiyorum, bilesin
Suyun üstündeki ördek misali.
Nedendir bilinmez,
Bazı şeyler plansız programsız gelişiyor
Masum, beyaz, kocaman bir yalan.
Tekneye daha önce hiç isim vermemiştim
Ama şimdi aklımda sadece bir isim var
Ve ona dünyanın en güzel ismini verdim.
Aynı ayın altındayız, bilesin
Belki de yağmur duasına çıkmalıyız.
Hani tanrı hep seni dinlerdiya
Hadi gel
Ölüm de hayatın parçası, bilesin.
Tanrının sana verdikleri ile
Bana gelmelisin.
Hayat bir kutu çikolatadır
İçinde ne olduğunu asla bilemezsin.
Geceleri yapacak bir iş kalmayınca
Ve ev boş kalınca
Odamda sen varsın, bilesin.
O gün etrafta yeteri kadar taş yoktu.
İleri yürümen için geçmişini arkana almalısın
Birden yorgunluk çöktü
Eve döndüm.
20 Ekim 2017
Hamza Kaya
Bazı şeylerin hatırlamak
Bazı şeyleri hatırlamamak enteresan değil mi?
Dünyanın en güzel varlığı sensin
Ve muzcizeler her gün her an gerçekleşir, bilesin.
Sevgimiz Yozgat kadar eski
Tanrı gizemlidir, bilesin.
Fırtına gibi koşmak istiyorsan
Kim olmak istediğini bilmelisin.
Başkanla tanışmanın en iyi yanı avizeler
Sen sevginin ne olduğunu biliyor musun?
Tanrıdan kuş olmamı istedim
Umarım ... hayal kırıklığına uğratmam.
Her türlü yağan yağmuru... gördüm
Ben iyiyim, korkma.
Ben eve gitmek istiyorum, bilesin
Suyun üstündeki ördek misali.
Nedendir bilinmez,
Bazı şeyler plansız programsız gelişiyor
Masum, beyaz, kocaman bir yalan.
Tekneye daha önce hiç isim vermemiştim
Ama şimdi aklımda sadece bir isim var
Ve ona dünyanın en güzel ismini verdim.
Aynı ayın altındayız, bilesin
Belki de yağmur duasına çıkmalıyız.
Hani tanrı hep seni dinlerdiya
Hadi gel
Ölüm de hayatın parçası, bilesin.
Tanrının sana verdikleri ile
Bana gelmelisin.
Hayat bir kutu çikolatadır
İçinde ne olduğunu asla bilemezsin.
Geceleri yapacak bir iş kalmayınca
Ve ev boş kalınca
Odamda sen varsın, bilesin.
O gün etrafta yeteri kadar taş yoktu.
İleri yürümen için geçmişini arkana almalısın
Birden yorgunluk çöktü
Eve döndüm.
20 Ekim 2017
Hamza Kaya
17 Ekim 2017 Salı
Boğaziçi
Daha kaç gemi geçecek bu sulardan
Daha kaç nara atılacak hisarlardan
Sere serpe dökülüyor adımlar yapılardan
Daha kaç hayal dağılacak bu ufuklardan...
Ah yaşadıklarım yok mu?
Hepsi de güzeldi, güzeldi gerçekten.
Bir tebessüm beliriyor yüzümde
Ve gözlerimde iki damla yaş...
Olur olmaz yere kapanıyor kapılar.
Sürgüler çekiliyor pencerelere.
Çınar ağacının yapraklarında
Yorgun bir sonbahar beliriyor...
Sen ne zaman döküleceksin odama?
Ne zaman şenlenecek yuvam?
Böyle giderse cidden çıldıracağım.
Bir sesin gelmeli bir de ellerin
Ama illaki bir sen gelmelisin...
15 Ekim 2017-
Hamza Kaya
Daha kaç nara atılacak hisarlardan
Sere serpe dökülüyor adımlar yapılardan
Daha kaç hayal dağılacak bu ufuklardan...
Ah yaşadıklarım yok mu?
Hepsi de güzeldi, güzeldi gerçekten.
Bir tebessüm beliriyor yüzümde
Ve gözlerimde iki damla yaş...
Olur olmaz yere kapanıyor kapılar.
Sürgüler çekiliyor pencerelere.
Çınar ağacının yapraklarında
Yorgun bir sonbahar beliriyor...
Sen ne zaman döküleceksin odama?
Ne zaman şenlenecek yuvam?
Böyle giderse cidden çıldıracağım.
Bir sesin gelmeli bir de ellerin
Ama illaki bir sen gelmelisin...
15 Ekim 2017-
Hamza Kaya
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Yaşamak
Hani beklentisiz buluşmalardaki gibi Önünde yakamozların oynaştığı, Herkesin gittiği bir kafede Göremeyeceğin kadar masum Algılayamayac...
-
Hani beklentisiz buluşmalardaki gibi Önünde yakamozların oynaştığı, Herkesin gittiği bir kafede Göremeyeceğin kadar masum Algılayamayac...
-
Gelirsen senin için çarpan kalbi bulabilir misin? Bitti artık o günler, Dindi şefkatli rüzgarların esmesi. Dalgalanan o taçlar yok şim...