3 Eylül 2017 Pazar

Here I am - Buradayım



Gerisin geri gidiyor ayaklarım.
Kimi zaman oturduğum banklar,
Şimdi darda kalmışlığımı anlatıyor.
Hani sıcak bir günde üşüyorum ya
Tutunduğum dallar kurumuş ya

Ne yapacağımı nereye gideceğimi bilmiyorum ya hani.

İşte tam bu hengamede
Diyorum ki biri çıkıp gelse
Omuzlasa feryatlarımı
Yanına alsa 
Oturup konuşsak

Ah be adam sen bu hallere düşecek miydin?

Boşver gerçekleri
Yuva der bana
İçinde mutluluk olsun.
Düşünüyorum,
Düşlüyorum

Gülümsüyorum

14 Temmuz 2017

Sen Geleceksin

Gelirsen senin için çarpan kalbi bulabilir misin?
Bitti artık o günler,
Dindi şefkatli rüzgarların esmesi.
Dalgalanan o taçlar yok şimdi,
Şehrimi at hırsızlarından yaman adamlar bastı.
Her yer tarumar.
Aklım başıma geldi, gittiği yerden.
Ama iş işten geçti,
Kalbimi öldürdüler! toprak attılar üstüne.
İstemem şimdi
Güller açsın buralarda.
İstemem bebek neşesini, istemem.
Sen yoksun, istemem.

Yani gittin demek
Yani gelmeyeceksin.
Oysa gelmelisin bir daha
Deva olmalısın yarama.
Gerçi yaram yok artık
Dedim ya öldürdüler kalbimi,
Öldürdüler masumiyeti.
Bitkiler ağaçlar tedirgin
Yerler gökler tedirgin
Döndüğünde yokum ben yok!
Bilesin...
Artık bir viraneyim semtimde.

Geldiğinde bulabileceğini mi sanıyorsun?
Bedenim harap oldu.
Harap oldu hayaller.
Yollar kayıp, köprüler göçük şimdi.
Oysa günahım yoktu benim,
Senin için çarpan kalbden başka.

Dedim ya öldürdüler kalbimi, Sevdiğim
Gördüm;
Uçurumdan aşağı attılar!
Süzüldü süzüldü süzüldü
Diri tutmak istiyordu aşkını
Ama vurdular
Öldürdüler işte kalbimi
Anlıyor musun?
Toprak attılar üstüne.

Belki yıllar yılar geçecek
Şehre yeni mimarlar gelecek
Taçlar yeniden parlayacak
Yeni besteler çalınacak her köşede.
Belki sen yine geleceksinı
Dokunacaksın ellerime,
Yüreğim yanacak,
İçimdeki kuşlar uyanacak,
Dokunacaksın hayallerime.
Kalbim kımıldayacak
Ilık rüzgarlar yine esecek
Dalgalanacak saçların
Aklım yeniden dağılacak.
Gözbebeğin en kuytuma değecek
Dirilecek kalbim
Kalbim dirilecek
Sen geleceksin.


13 Ağustos 2017

2 Eylül 2017 Cumartesi

Kefe

Kantarın topuzu ağır mı ağır!
Dile kolay yaşamak
Geçmiş, gelecek ve şimdi.
Yüreğimin taa içine bak,
Göreceksin:
Parmaklıksız hapishanede
Nasıl da yaşıyor mahkumlar.
Bir kefede benim öbür kefede zamanlar.
Sallanıyor tik tak tik tak, çarpıyor sarkaçlar.
Düşün mü?
Sus mu?
Konuş mu?
İç çekişlerim boşuna
Saliselere bölünüyor hayatlar
İçinde kücük rengarenk konaklar
Bir kefede benim öbür kefede mekanlar.
Beyaz kefene sarılıyor umutlar.
Akıllar çekiyor ayakların ızdırabını.
Bir resim iç cebimde,
Nemli gözleriyle gülümsüyor,
Neşeli şarkılar mırıldanır gibi.
Göğe bakıyorum:
Yıldız adında kandiller asılmış.
Bir kefede benim öbür kefede asuman.
Ağarmış şakaklarda gün batımı dökülüyor tek tek:
Dur mu?
Git mi?
Say mı?
Buradan adam mı çıkar yoksa ceset mi?
Bilinmez dehlizli boşlukta,
Sarsılıyorum:
Raylar üstünde cenazeler.
Bir kefede benim diğer kefede tabutlar.
Bırak düşsün yıldızlar.
Giden trenleri bırak.
Rüyada dalgın bakışlar,
Çok zemheri görmüş,
Bırak!
Yalım yamalak yaşamlar
Çok denklem çözmüş
Bırak!
Haykırmalar boşuna,
Bırak!
Görüyorsun:
İşte cellatlar kesiyor tezkereyi
Bir kefede benim diğer kefede kılıçlar
Ama sen başkasın
Sen durusun duru:
Zamanda mekanda asumandasın
Tabutlar kâr etmez
Kılıçlar kesmez
Kalbimdesin!
Işıksın sen ışığımsın:
Kalbimdesin işte,
Bir kefede benim diğer kefede kefeler...
02/09/2017

Yaşamak

Hani beklentisiz buluşmalardaki gibi Önünde yakamozların oynaştığı, Herkesin gittiği bir kafede Göremeyeceğin kadar masum Algılayamayac...