Ya Nebî, düştüm firaka suskunum
Bade-i Kevser'den bir su nolursun
Dolandım yaban ellerde, yorgunum
Dermanım sendedir, bir çare ya nolursun
Ya Nebî, sensiz geceler hicran
Boşandı yuvalar, sokaklar yaban
Yıllar yılı kurulan dostluklar yalan
Ya Nebî sensiz gelecek hüsran gel nolursun
Ey Amine'nin nuru, Hatice'nin gözbebeği
Kaldır yere düşen heybetli başları
Ey Fatıma'nın babası, Ali el-Murtaza'nın veli-i
Ya Nebî, atiyi saran karanlıkları dağıt nolursun
Adını anmaya müştaktır cümle alem
Adem Nebî gibi ismini bir söyleyebilsem
Açılır elbet bütün gündüzüm gecem
Ey sahibi kerem, ahvalim budur nolursun
Ya Nebî, onsekizbin alemin sultanı sensin
Hani ruhun daralınca Hira'ya girersin
Mekke yuvan iken Medine'ye gidersin
Senden gayri nereye gideyim ya Nebîallah
Ya Nebî, Ahmed-i Mahmud-u Mustafa'sın sen
Ahde vefa, cana safa, ruha gıdasın sen
Kabul et acziyetmi, şahı padişahsın sen
Sana eren bir bende de ben olayım nolursun
Ya Nebî, daldım deryadan büyük günahlara
Yenildim ya Nebî yenildim süslü yalanlara
Sonu yok, atma beni başka baharlara
Yetiş ya Nebî yetiş, eriştir muştulu sabahlara
Yetiş ya Nebî yetiş ki ufuklar kararmakta
Şekilde müslümanım ama ruhum daralmakta
Hak batıla dönüyor ayaklar başa konmakta
Yetiş ey Nebî, korkarım ahiretim yanmakta.
Ya Nebi, namındır en büyük paye
Meğer anlamakmış seni en yüce gaye
Ahirette gölgendir en büyük sermaye
Ümmetinden şefaatini esirgeme nolursun
31 Mart 2017
Hamza KAYA
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder