Şakaklarımdan karlar dökülürken
Ya da yıldırımlar kovalarken peşimi
Üşümüşüm, ıslanmışım,
Çarpılmışım.
Aç kalmışım, açıkta kalmışım.
Ben susmuşum, yollar konuşmuş:
"Kahbeliğin sardığı dünyada
Ne yöne baksam kan, gözyaşı, elem
Baykuşa bayram, bülbüle hüsran.
Yok! Olmayacak.
Düzelmeyecek devran."
Tut ki tutsak kalmışım,
Kelepçeler takılmış ellerime,
Mavi gökyüzü dikenli telle örülmüş,
Gözlerim buğulu...
Ama yar bi yere gitmez!
İçerde...
Ilıman iklimlerde yaşar,
Temiz, berrak, asude ve tenha...
Yar bi yere gitmez!
O bir varolma biçimidir.
Yar bi yere gitmez,
Kıvrımlı saçlarını tarar
Güler-ağlar, coşar-durulur.
Şekerli kahve kaynatır ocağımda,
Her yudumunda kırk yıllık hatırla.
Taze çilek toplar bahçelerde,
Bir kendi yer bir bana yedirir.
Yar bi yere gitmez!
Sarıyor kollarını ruhuma
Gülümsüyorum.
Duryor dünya,
İniyorum:
Her yerde ilk bahar
Kuşlar uçuyor
Irmaklar çağlıyor
Çocuk neşeleri ummana karışıyor.
Düşüncem serbest
Özgür adımlar atıyorum
Ama yar bi yere gitmez!
O bir yaşama biçimidir...
30 Aralık 2016 cuma
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder